26 Ağustos 2015 Çarşamba

Canınız sıklıyor, ruhunuz daralıyor... Değil mi?

Canınız sıkkın, sanki koca dünyanın yükü sizin sırtınızda değil mi?
Ben bunu "dünyamızın genişlemesine" bağlıyorum biraz. Artık tüm dünya ile son derece hızlı bir bilgi akışı içindeyiz. Eskiden bir barut icat oluyor 200 sene sora başka bir toplum anca buna ulaşabiliyordu, değil mi? Tabi teknolojinin ve iletişimin karşısında değilim. Ama bu hızlı gelişim ve yoğun iletişimin insanları biraz yorduğuna ve yıprattığına inanıyorum. Düşünün, bir kaç sene öncesine gittiğimizde bile "bu kadar hızlı yaşamıyorduk ya" diyebiliyorsunuz. O kadar hızlı, o kadar yoğun yaşamaya başladık ki... Artık ne ruhumuz ne de bedenimiz bu yükü taşımaz oldu. Bakın çevrenize herkeste "bir şikayet var."
Bu saydıklarıma birer tespit dersek çözüm ne olabilir. Ne yapmalıyız! Ne yapabiliriz!
1. Öncelikle kendimize ayırdığımız vaktin kıymetini bilmeliyiz.
Bakın kendimize vakit ayıralım demiyorum.Çünkü artık o safhaya gelmişsek geçmiş olsun kaybımız ağır olmuş denir. :) Spor ve yüzme gibi akticiteler sayabileceklerimizin en başında gelebilir. Çünkü sağlık da işin içine giriyor böylece... Sinema, kitap vs hobiler "mutlak" olmamlı yaşamımızda. Ama evde cips yiyip, kola içip bütün haftasonunu geçirmek ne kadar kendine özen göstermek sayılır, yorum sizin.
İyi bir örnek şöyle olmalı bence; okumaktan zevk alacağınız bir kitabı kaptığınız gibi sokağa fırlayın. Kentinizin (istanbul kart, akbil gibi) toplu taşıma kartlarını ve arabanızın anahtarını evde bırakmış olun. ;) Uzun menzili bir parka, bahçeye, sahile yürüyüşe başlayın ve yorulduğunuz yerde suyununuzu yudumlarken kitabınızı okumaya başlayabilirsiniz :)
2. Ailenizle mutlaka kaliteli vakit geçirin.
3. Beslenmenize dikkat edin.
4. Sigarayı bırakın :(
5. Çevrenizde çok pozitif ve hatta sevimli bir insan izlenimi bırakmaya başladınız bile ;)

"Gelişen dünyanın gergin insanları
olmamanız dileğiyle"

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder